1. Milli Güvenlik Kurulu; 29 Nisan 2010 günü olağan toplantısını yapmıştır.
2. Toplantıda; ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmeler ele alınmış, bu bağlamda;
A. Birlik ve beraberliğimizi, halkımızın huzur ve refahını hedef alan terörizmle, kapsamlı bir yaklaşım ve demokrasi ile hukukun temel ilkeleri çerçevesinde yürütülen mücadelenin, devletimizin tüm kurumlarının etkin işbirliği temelinde, halkımızın tahrikler karşısında sergilediği sağduyu ve devletimize güven ve desteğinden alınan güçle, bu tehdit bertaraf edilene kadar kararlılıkla sürdürüleceği bir kez daha teyit edilmiştir.
B. Irak'ta 7 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirilen parlamento seçimleri ve seçimlerin ardından başlayan hükümet oluşturma süreci bağlamındaki gelişmeler ile ülkemizin bu çerçevede çeşitli ıraklı siyasi gruplarla gerçekleştirdiği görüşmeler ele alınmış, ayrıca terörle mücadeleye ilişkin türkiye-ırak-abd üçlü mekanizma sürecinde son dönemde yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir.
C. Bazı ülkelerce 1915 olaylarıyla ilgili olarak yapılan açıklamalar ve bu konuda tarafımızdan gerçekleştirilen girişimler değerlendirilmiştir. Türk ve ermeni uluslarının ortak tarihlerinin ancak gerçekliği tartışılmayacak kanıt ve belgeler temelinde, önyargılardan arındırılmış olarak, tarafsız ve bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilebileceğinin altı çizilmiştir.
Ayrıca, güney Kafkasya bölgesine ilişkin genel bir durum değerlendirmesi yapılarak, bölgedeki son gelişmeler üzerinde durulmuş ve Türkiye'nin Kafkasya'nın tamamında istikrar ve işbirliği anlayışının tesisine atfettiği önem ile bu yönde çaba sarfetme kararlılığı vurgulanmıştır.
D. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimleri ve ada'da devam eden kapsamlı çözüm müzakereleri ele alınmıştır.
Demokratik ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilen bu seçimlerle cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Sayın Derviş Eroğlu'nun, tarafımızdan olduğu kadar BM tarafından da memnuniyetle karşılanan ve müzakere sürecini kaldığı yerden yapıcı ve dinamik biçimde devam ettirme kararlılığını vurguladığı açıklamasının taşıdığı önemin altı çizilmiştir.
Kıbrıs Türklerinin kapsamlı bir çözüm için sarfettiği ve sarfetmeye devam edeceği samimi iradenin aynı iyi niyetle karşılık bulmaması halinde, KKTC'nin ilanihaye çözümsüzlüğün mağduru olmaya zorlanamayacağı açıktır. Gelinen aşamada herkese sağduyu ve çözüme destek sorumluluğu düşmektedir. Bu çerçevede, Kıbrıs Türklerine yönelik haksız kısıtlamaların kaldırılmasına ilişkin taahhütlere uyulmasının da çözüm çabalarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır.
Anavatan ve garantör olarak Türkiye, kapsamlı çözüm müzakerelerine ve Kıbrıs Türk tarafının bu temeldeki yapıcı çalışmalarına tam destek vermeyi sürdürecektir.
E. Vaşington'da gerçekleştirilen nükleer zirve'nin sonuçları değerlendirilmiş ve bu kapsamda, nükleer silahların ve bunların üretiminde kullanılan hassas malzemenin güvenliğinin sağlanması için küresel düzeyde işbirliğinin ve bu silahların tedricen azaltılmasının ve bir aşamada ortadan kaldırılmasının küresel ve bölgesel güvenliğin pekiştirilmesindeki önemi vurgulanmıştır. Bu kapsamda ayrıca, güvenlik ve emniyet kavramlarının nükleer enerjiden barışçı surette faydalanmak konusunda bir önkoşul olarak değil, bu teknolojiden sorumlu bir şekilde faydalanılmasını teminat altına alacak araçlar olarak görülmesi gereğinin altı çizilmiştir.
f. Kırgızistan'da 6-7 nisan 2010 tarihlerinde meydana gelen olaylar ve ülkedeki mevcut durum ele alınmış, kardeş kırgızistan'da istikrarın kalıcı surette temini yönünde yapmakta olduğumuz yardımlar ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirilebilecek işbirliği olanakları değerlendirilmiştir
MGK Genel Sekreterliği; 01.05.2010 |