Aradan geçen kısa süre içinde Türkiye’de de Otizm Platformunun yarattığı farkındalık İstanbul’da yapılan toplantıyla ortaya kondu.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününün ana amaçları arasında, Dünya genelinde otizm ile yaşayan yaklaşık 35 milyon kişi dahil tüm engelli bireyleri kucaklayacak bir toplumsal anlayışın yaygınlaşmasını sağlamak bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon da bu amaca yönelik olarak yayımladığı Dünya Otizm Farkındalık Günü mesajında otizmin, “karmaşık ve çok çeşitli şekillerde tezahür eden yeterli derecede anlaşılamamış bir engellilik hali” olduğunu belirtiyor ve otizm ile yaşayan çocuklar ve yetişkinlerin, daha geniş bir ifadeyle engelli bir yaşam sürenlerin çifte sıkıntı çektiğini, engellerinden dolayı günlük hayatta karşılaştıkları zorluklara ilave olarak bir de toplumun olumsuz tavırları, ihtiyaçlarının yeterli derecede karşılanamaması ve bazen de bariz ayrımcılık ile başa çıkmak zorunda” kaldıklarını vurguluyor.
2008 Mayıs ayında yürürlüğe giren Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi söz konusu durumların önüne geçilmesi için güçlü bir araç olarak kabul ediliyor. Sözleşme tüm insan hakları ve temel özgürlüklerden, engelli kişilerin de eşit olarak yararlanmalarını öngörüyor. Bugüne kadar 144 ülke sözleşmeyi imzaladı, Türkiye dahil 83 ülke ise onaylayarak taraf oldu.
Dünya Otizm Farkındalık Günü otizmin daha iyi tanınmasına adandığını unutmamamız gerekiyor. Bu yönde yapacağımız çalışmalar ile araştırma ve farkındalık çabalarını birleştirerek otizm dahil engelli yetişkin ve çocuklara koruma ve destek sağlayabileceğimiz ve onları, kucaklayıcı bir toplumun tam üyeleri yapabileceğimiz de unutmamamız gereken bir diğer hususu teşkil ediyor.
Genel Sekreter Ban Ki-moon’un Dünya Otizm Farkındalık Günü çerçevesinde yaptığı çağrıda “2010 Dünya Otizm Farkındalık Gününü kutladığımız bugün otizm ile yaşayanları kucaklayıcı bir toplum yaratılmasında hepimizin bir sorumluluk üstlenebileceğini vurguluyor ve “Gelin otizm ile yaşayan kişilerin ve onların ailelerinin yanında yer alalım, daha fazla farkındalık ve anlayış için çalışanların savunucusu olalım. Gelin yüreğimizle bakalım ve engelli kişilere karşı ayrımcılık uygulanmasına yol açan kişisel ve toplumsal önyargılarımızı ortadan kaldıralım. Gelin kendimizi herkese gerçek anlamda onur ve hak veren adil ve hakkaniyet sahibi bir toplum yaratmaya adayalım” çağrısında bulunuyor.
Türkiye’deki faaliyetler
Otizm Platformu Dönem Koordinatörü Ergin Güngör 2 Nisan Dünya Otizm farkındalık Günü vesilesiyle İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında Türkiye'de yaklaşık 500 bin otizmli birey bulunduğunu, 2009 yılı itibarıyla da tüm dünyada her yüz çocuktan birinin otizmden etkilendiğinin belirlendiğini söyledi.
Güngör, otizmin nörolojik tabanlı bir bozukluk olarak genellikle üç yaştan önce ortaya çıktığını, bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz etkilediğini belirtti.
Güngör 'Dünya Otizm Farkındalık Günü vesilesiyle otizm farkındalığının artırılması, erken teşhis ve tedavi olanaklarının çoğaltılmasının hedeflendiğini bu kapsamda bu yılki kampanyalarını ''Otizmliyim, ben de varım! Otizmliyim, ben de vatandaşım!'' başlığı altında Nisan ayı boyunca sürdüreceklerini söyledi. Güngör yürütecekleri kampanya aracılığıyla otizmli bireylerin vatandaşlık haklarına uygun eğitim, mesleki eğitim, istihdam, bakım ve barınma, sağlık konularındaki ihtiyaçlarına dikkati çekmeyi amaçladıklarını söyledi. Birleşmiş Milletler; 07.04.2010 |