Oturumda konuşan Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bakanlar Konferansı'nın 2008 yılında başlayan hazırlık süreci kapsamında 2'si Paris, biri Cenevre, diğeri Roma'da olmak üzere 4 hazırlık komitesi toplantısı yapıldığını hatırlattı.
Bu toplantılarda Bakanlar Konferansı'nın 2 ana ürünü olan "Bakanlar Bildirisi" ve "İstanbul Su Rehberi"nin bütün yönleriyle tartışıldığını ve müzakere edildiğini ifade eden Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Paris'te 3-4 Mart 2009 tarihlerinde düzenlenen son hazırlık komitesi toplantısında, 'Bakanlar Bildirisi' üzerinde mutabakat sağlandı. Bu belge geniş bir mutabakatı yansıtan ve hassas dengeler üzerine oturan bir nitelik arz etmektedir. Suyun çeşitli boyutları üzerinde ülkelerin farklı görüş ve yaklaşımları olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Belgenin tüm bu farklı görüşleri gözeten bir denge ve bütünlük içerisinde kabul edilmiş olması büyük önem taşımaktadır."
Forum Süreci
Bakan Eroğlu, 5. Dünya Su Forumu'nun temel hedeflerinden birinin politika gündemine tesir edebilmek olduğuna dikkati çekti.
Bu çerçevede, forumun siyasi süreci kapsamında sınırlı katılımlı bir "Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi", bütün devletlerin su konularından sorumlu bakanlarının katılımıyla "Bakanlar Konferansı", parlamenterler ve yerel yönetimler toplantılarının düzenlendiğini hatırlatan Eroğlu, siyasi sürecin, su ile ilgili güncel konulardaki siyasi bilincin arttırılmasını ve bu konuların siyasi gündeme dahil edilmesi için arttırılmasını ve bu konuların siyasi gündeme dahil edilmesi için üst düzey karar mercilerine somut tavsiyelerde bulunulmasını hedeflediğini kaydetti.
Forumun başlangıcında düzenlenen ''Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'' sonucunda bir çağrının kabul edildiğini hatırlatan Eroğlu, bu çağrıda iklim değişikliği ve bunun yanı sıra nüfus artışı, şehirleşme, göç, su kullanma alışkanlıklarındaki değişiklikler gibi küresel gelişmelerin su kaynakları üzerinde yarattığı olumsuz etkilere karşı vakit kaybetmeden tedbir almak gerektiğinin vurgulandığını ve bu konuda hükümetlerin göreve çağrıldığını belirtti.
Eroğlu, siyasi sürecin hükümetler ayağı kapsamında ise su konularından sorumlu bakanların yanı sıra ilgili bütün bakanların katılımları ile gerçekleşen ''Bakanlar Konferansı''nın da suya verilen önemi en üst düzeyde yansıtmayı ve su konusuna ilişkin sorunların çözümü için gereken siyasi iradeyi ortaya koymayı gaye edindiğini söyledi.
Bu konferansın sonucunda kabul edilen ''Bakanlar Bildirisi'' ile ''İstanbul Su Stratejileri Kılavuzu'' isimli belgenin, bu iradeyi açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Veysel Eroğlu, ''Bakanlar Bildirisi'nin, hükümetlere yol gösterici bir belge olacağına inanıyorum'' dedi.
Forum kapsamında parlamenterlerin de su konusunu ele aldığını anımsatan Eroğlu, ''Siyasi sürecin ulusal ve yerel hükümetler arasında bir köprü görevi de oluşturan parlamenterler ayağı, ulusal kanunların uygulamalarının tartışılması ve deneyimlerin paylaşılması için uygun bir ortam yaratmıştır. Yerel yönetimler ayağı çerçevesinde de dünyanın çeşitli şehirlerinin mahalli yöneticileri 'İstanbul Şehir Mutabakatı' isimli bir belge imzalamışlardır. Bu belgeyle yerel yönetimlerin problemlerinin karar vericiler ve yasa koyucuların dikkatlerine getirilmesi hedeflenmiştir'' diye konuştu.
Bakan Eroğlu, bütün dünyanın dikkatinin böylesine büyük bir etkinliğe çevrilmesinin, suyun hayatın vazgeçilmez bir unsuru olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Günümüzde su meselelerinin birçok uluslararası ve bölgesel kurumların faaliyet alanına dahil edildiğini, bunun başlıca sebeplerinden birinin iklim değişikliği ve küresel ısınmanın su kaynakları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler olduğunu belirten Eroğlu, bu etkilerin kuraklık ve taşkınların daha sık ve etkili yaşanmasına sebep olurken, diğer taraftan su kaynaklarını azalttığını dile getirdi.
Bir diğer sebebin de hızlı nüfus artışı ve ekonomik büyüme hedeflerinin su kaynakları üzerinde yarattığı baskılar olduğunu ifade eden Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fazla su tüketimi yüzünden birçok ülkede yer altı suları da tükenmiş durumdadır. Yer altı sularının tükenmesi, zirai ürünlerin azalmasına sebep olurken, bu durum daha fazla yiyecek sıkıntısına ve yiyecek fiyatlarının artmasına yol açmaktadır.
Yer yüzündeki su kaynaklarının sadece yüzde 2,5'i tatlı su kaynaklarıdır. Kullanılabilecek durumdaki tatlı su kaynaklarının oranının yüzde 1'in de altına inmektedir. Gelecek 25 yıl içinde bazı bölgelerde ciddi su sıkıntısı beklenmektedir. Dünya üzerinde her gün 35 bine yakın insan sağlıklı suya ulaşamama sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu zorluğun aşılması için çözümler bulunmalıdır."
Dünyadaki su sorununu uluslararası gündeme almak, dünya su kalkınma raporunu yayınlamak ve Binyıl Kalkınma Hedefleri'ni gözden geçirmek maksadıyla düzenlenen foruma 92 ülkeden 33 bin kişi katıldı.
Değişik ülkelerden 3 prens, 3 cumhurbaşkanı, 5 başbakan, 95 bakan ve bakan yardımcısı, 263 parlamenter, 200 belediye başkanı, 91 şehirden vali yardımcısı ve 155 ülkeden üst düzey yetkili ve delegenin katıldığı forumu, Birleşmiş Milletler dahil su konusunda uzman yaklaşık 5 bin katılımcı kurum, 14 uluslararası örgüt başkanı, bin 268 basın mensubu takip etti.
Dünya Su Konseyi, Devlet Su İşleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen forumda, politik gündemde suyun önemini vurgulamak, 21. yüzyılda uluslararası su sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, somut çözümler ortaya koymak ve dünya kamuoyunu bu çözümlerin önemini anlatmak ve politik taahhütler üretmek hedeflendi.
Forumun İlkleri
Forum kapsamındaki politik süreç, ilk defa birçok devlet ve hükümet başkanını bir araya getirdi.
Bölgesel yöneticiler politik süreç kapsamında İstanbul Su Mutabakatı'nı hazırlayıp imzaladı. Forum, kadınlar, gençler ve çocuklar, işletme ve sanayi, yerel idareler, bilim ve teknoloji, işçi sendikaları, yerli halk, çiftçi ve sivil toplum örgütleri gibi temel grupların değişik alanlarda temsil edilmesini sağladı.
Ödüller
"5. Dünya Su Forumu"nda, su konusunda toplum bilincinin artmasına katkıda bulunan Anadolu Ajansı Muhabiri Özgür Çoban'a, Aqua Media İnternational'dan Alison Bartle'e, Haber 24'ten Özgür Yılmaz, Zaman gazetesinden Gürhan Savgı ve NTV'nin Yeşil Ekran programına ''Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Su Ödülü'' verildi.
Öte yandan, "2. Hasan Dünya Su Ödülü", su kaynaklarının gelişmesine katkıda bulunan Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Arap Fonu Başkanı Dr. Abdulatif Yousef Al-Hamad, en iyi kamusal su politikasına verilen "Meksika Su Ödülü" Çin'den Guangzhou Province, Meksika'dan Leon Guanajuato ve Peru'dan Lima aldı.
Binyıl Kalkınma Hedefleri ve benzer küresel hedeflerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunanlara sunulan ''Kyoto Dünya Su Ödülü'' Watershed Organisation Trust'tan (WOTR) Marcella D'Souza'ya verildi.
"5. Dünya Su Forumu" İstanbul'dan önce, 2006'da Mexico City, 2003'te Kyoto, 2000 Lahey, 1997'de Marakeş'te düzenlenmişti. Meteoroloji Müdürlüğü; 01.04.2009 |