Ülkemiz dünyanın önemli deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya kuşağı üzerinde yer almaktadır. Ülkemizin, karmaşık jeolojik yapısı ve jeodinamik konumundan dolayı çok sayıda aktif fay bulunmaktadır. MTA Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen, ülkemizde var olan ve deprem potansiyeli taşıyan aktif fayların haritalanmasına yönelik bir proje 1987 yılında tamamlanmış ve bunların depremsellik açısından özelliklerini tanımlayan bir rapor hazırlanmıştır. 1992 yılında ise harita (Türkiye Diri Fay Haritası) yayımlanarak yerli ve yabancı ilgili kuruluşlara dağıtılmıştır. Bu harita baz alınarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından uygulamada kullanılan yönetmeliklere esas olan deprem bölgeleme haritası yenilenmiştir.
Görsel basında da izlenildiği gibi, son depreme ilişkin bilimsel araştırmalarda temel veri kaynağı olan bu haritaya göre ülkemizde çok sayıda aktif fay bulunmaktadır. Harita basıldıktan sonra, son 13 yılda meydana gelen büyük depremlerin tamamına yakını bu haritada gösterilen diri faylar üzerinde gerçekleşmiştir.
Türkiye Diri Fay Haritası ’na göre ülkeyi boydan boya kat eden Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu, Marmara ve Ege bölgeleri ile ülkemizde deprem riski en yüksek olan alanlardır. Son depremi oluşturan Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ülkemizin aktif tektonik çatısında çok önemli bir yere sahiptir. Bu fay üzerinde son yüzyılda 1939’da Erzincan'dan başlayan ve doğudan batıya doğru fay segmentleri (parçaları) boyunca düzenli bir seyir izleyen 7 büyük deprem olmuştur. 1999 İzmit depremi KUZEY ANADOLU FAYI’nın Doğu Marmara kesiminde gerçekleşmiştir. Konu ile ilgili tüm yerbilimciler bu düzenli deprem göçü nedeniyle Kuzey Anadolu Fayı üzerinde olabilecek ilk büyük depremin bu fayın Adapazarı-Yalova bölümünde gerçekleşeceği hususunda görüş birliği içerisindeydiler. Olan depremle yerbiliminin bu öngörüsü doğrulanmış ve Kuzey Anadolu Fayı’nın bu bölümünün hareketi afet nitelikli olmuştur.
MTA; 01.07.2008 |