Meme kanseri, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar arasında en sık görülen kanserdir. Dünyada kadınlarda ortaya çıkan kanserlerin % 32'sini meme kanseri oluşturur. Antalya'da da meme kanseri; kadınlarda en sık görülen kanser olup, yılda 320-350 kadına meme kanseri teşhisi konmaktadır. Meme kanserinde erken tanı, tedavinin başarıya ulaşmasını önemli oranda artırmaktadır. Bu nedenle dünyada meme kanseri erken tanı ve tarama programları hakkında halkı bilinçlendirmek amacıyla 1-31 Ekim tarihleri "Meme Kanseri Bilinçlendirme Günleri" olarak belirlenmiştir.
Meme kanseri, süt bezleri veya süt kanallarını döşeyen hücrelerin kontrol edilemeyen bir şekilde bölünmesi ve çoğalmasıdır. Kanserin %80'i süt kanallarındaki hücrelerden köken alır.
Meme Kanserinde risk faktörlerinin başında kadın olmak gelir. Meme kanseri erkeklerde de görülen bir kanserdir. Ancak her 135 kadına karşın sadece 1 erkekte meme kanseri görülür. Yine yaş önemlidir. Yeni tanı konulan vakaların %77'si elli yaş üzerindedir. Birinci derece akrabalarında (anne, teyze, kız kardeş gibi) meme kanseri olanların, meme kanserine yakalanma riskleri daha yüksektir. Bu grupta olan bayanların tarama testlerine daha erken başlamaları önerilir.
Özellikle yağdan zengin gıdalarla beslenmek ve şişmanlık, hareketsizlik, hiç doğum yapmamış veya ilk doğumu geç yaşta yapmış olmak, ilk âdeti erken yaşta görmek ve geç menopoza girmek meme kanserine yakalanma riskini artırır.
Meme kanserinden korunma ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda; bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütü, sonra ek gıda ile birlikte 2 yaşına kadar emzirilmesi, doğru ve dengeli beslenme, egzersiz(haftada en az 4 gün tempolu yarım saat yürümek), meme kanserinden korunma için en gerekli unsurlar olduğu gösterilmiştir. Ayrıca tüm kanserlerde olduğu gibi sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.Meme kanserinin belirtileri, memede ele sertlik ve kitle(yumru), memeden bulanık ya da kanlı-tek taraflı akıntı gelmesi, meme başında veya meme derisi üzerinde çekilme, şişlik, kızarıklık, meme derisinin portakal kabuğu görünümünde olması, meme başında iyileşmeyen yara, memede daha önceden olmayan gözle fark edilebilen herhangi bir değişiklik olabilir.
Meme kanserinin belirtileri, memedeki kanserli tümörler genellikle yavaş büyüdüğünden kanserin belirli bir aşamaya gelmesinden sonra ortaya çıkmakta, erken evrede hastanın hiç şikayeti olmamaktadır. Bu nedenle Erken Tanı ve Tarama; meme kanserinin kontrolünde çok önemlidir. Erken evrede teşhis konan kadınların 5 yıllık yaşam süresi %90-95'tir.Yani erken tanı ile meme kanserli 10 kadından 9'u hayatta kalmaktadır. Ayrıca 50-70 yaş arasındaki tüm kadınlarda mamografi ile yapılacak düzenli bir tarama programının da meme kanserine bağlı ölümleri %18-37 oranında azalttığı saptanmıştır.
Unutulmalıdır ki erken tanı için;
• 20 yaşına gelen her kadın, her ay bir kez Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) yapmalıdır.
• 20-40 yaşları arası KKMM sırasında anormallik saptamamış ise 3 yılda bir, 40 yaşından sonra her yıl bir kez hekim tarafından muayene olmalıdır.
• Her kadın, ailede kanser ve herhangi bir sorunu yoksa 40-49 yaş arası "kontrol mamografisi", bu normal ise 50 yaş ve sonrasında 2 yılda bir mamografi çektirmelidir.
Kadınlar kendi kendine meme muayenesi hakkında; sağlık ocakları, Ana-Çocuk Sağlığı Merkezleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi ile ev ziyareti yapan ebelerden ve Antalya Sağlık Müdürlüğü web sayfasından (www.antalyasm.gov.tr) bilgi edinebilirler.
"MEME KANSERİNİN ERKEN TANISI KENDİ ELLERİNİZDE"
Antalya İl Sağlık Müdürlüğü; 15.10.2008 |