Dünya Kuraklık ve Çölleşmeyle Mücadele Günü

Bu tema bize toprağın insanlar için vazgeçilmez küresel bir miras olduğunu hatırlatıyor. Çölleşme tarıma elverişli toprakların büyük bir bölümünü etkisi altına alıyor ve insanların refahını, ülkelerin ekonomik kalkınmasını doğrudan etkiliyor, tarım ekonomisinde kayıplara yol açıyor, yerel ve bölgesel gıda pazarlarını altüst ediyor, sosyal ve siyasi çalkantılara neden oluyor.

Nüfusla birlikte tarım ürünlerine olan talebin de artması sonucu artık bilinen yöntemlerle tarım üretimi yapmak imkansız hale geliyor. Çoğunlukla tek tür ürün üzerine yoğunlaşan yeni uygulamalar sonucu ise durum daha da kötüleşiyor. Tarım alanları, koruma önlemi alınmaksızın her geçen gün başka amaçlar için kullanılmaya başlıyor, yoksul çiftçiler ve kırsal kesim halkı düşük verimli alanlara itiliyor. Toprağın veriminin düşmesi, en çok da üretim ve pazarlama başta olmak üzere toprağa daha fazla zamanını adayan kadınları derinden etkiliyor.

Yoksulluğun azaltılması ile kurak topraklarda ekosistemin korunması arasındaki bağı oluşturan BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi yukarıda değinilen konuları ele alıyor. Günümüzde, söz konusu Sözleşme verimi düşen toprakların yeniden kazanılması ve daha fazla insan için daha fazla gıda sağlanması için elimizde bulunan yegane aracı teşkil ediyor. Şu anda kullanılmayan toprakların biyoyakıt üretimi için kullanılabileceği ve böylece o topraklarda yaşayan insanlar için yeni imkanlar yaratılabileceği düşünülüyor.

Artık uluslararası topluluğun, dünya yoksul nüfusunun yarısının yaşadığı kurak topraklarla kaplı alanların çorak toprak olmadığını anlama zamanı geldi. Aksine söz konusu alanlar hem gıda hem enerji ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun tarım faaliyetlerinin yapılabileceği yerler. Gelin toprakların verim kaybının ve çölleşmenin tersine çevrilmesi için verdiğimiz sözü yineleyelim. Geçen yıl Madrid'de kabul edilen 10 yıl stratejisini tam olarak destekleyelim ve hayata geçirelim. Dünya Kuraklık ve Çölleşmeyle Mücadele Gününde kendimizi bir kez daha bu misyona adayalım.

NOT: Türkiye'deki tarıma elverişli alanların yüzde 85'i ciddi oranda çölleşme tehtidi ile karşı karşıyadır.