Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu 2007 yılında hekimler hariç 42 bin sağlık personeli atanacağını ve atama başvurularının Nisan sonuna kadar tamamlanacağını açıkladı.
Gümrükçüoğlu 11 Ocak 2007 tarihli yine aynı programda 23 bin sağlık personeli atamayı planladıklarını açıklamıştı. Yeni açıklamaya göre atama sayısı neredeyse 2 kat artmış oldu...
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı'nın 14 Mart 2007 tarihli açıklamaları:
Sağlık personelinde, özellikle yardımcı sağlık personelinde atamaları ne zaman yapılacak?
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu: Şöyle; şimdi 14 Mart tıp bayramı münasebetiyle bunu tüm sağlık çalışanlarımıza ve sağlıkla ilgili eğitimlerini bitirmiş olan genç kuşaklarımıza ifade edebiliriz. Bu yıl içinde sağlık bakanlığımız Türkiye'de sağlık hizmetinin daha kaliteli olması için, daha yerinde ve zamanında gerçekleştirilebilmesi için 42 bin dolayında hekimler hariç olmak üzere, onlar zaten devlet hizmet yükümlülüğü ve açıktan atamalarla sağlık ordumuza katılmaktadırlar. Hekimler dışında 42 bin sağlık personelinin alınması planlanmaktadır. Şu anda büyük bir süratle personel genel müdürlüğümüz tarafından bunların çalışmaları yürütülmekte. En geç Nisan sonuna kadar ilanları ve müracaatları kabul edilecek ve daha önceki alımlarda olduğu gibi kamu personeli sınav sonuçlarına göre müracaatları ÖSYM'ce veya milli eğitim bakanlığı'nca bilgisayarlara yüklenecek ve herkesin gördüğü şekilde şeffaf objektif bir biçimde yerleştirilmeleri sağlanmış olacaktır. Muhtemelen Nisan sonuna kadar bu ilan ve müracaatların gerçekleştirilmesi sonrasında Mayıs sonuna kadar bu atamaların hayata geçmesini planlamış bulunmaktayız. Çok kısa sapmalar bu tarihlerde olabilir. Bakanlığımızın web sitesinden bunlar gününde ve zamanında ilan edilecektir.
Yardımcı sağlık personeli atamalarının kadrolara göre dağılımı belli oldu mu? Yani atamalar kadrolu mu, 4b'li mi, 4c'li mi nasıl olacak?
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu: Sizin de ifade ettiğiniz gibi bu konudaki çalışma devam etmekte ve bunların kategorilere göre dağılımı yani acil tıp teknisyeni, sağlık memuru, röntgen teknisyeni, laboratuvar teknisyeni, tıbbi sekreter gibi bölümlerin ne kadar kadrolarla olacağı ihtiyaçlara ve sağlık müdürlüklerindeki ulaşan bilgilere göre düzenlenmekte ve planlamakta. Kesin ve net rakamlar sayısal olarak yani mesleklere göre dağılımı tam olarak tespit edilmiş değildir ama çalışması çok kısa sürede sonuçlandırılmış olacaktır. Şöyle; bunların alım yolunda izlenecek metod şu; daha çok büyük çoğunluğu 657 4b diye tabir ettiğimiz sözleşmeli devlet memuruna alınış tarzında hayata geçirilecek. Şöyle ki; bunların da sözleşmelerinin çok anormal şartlar olmadıkça ne kendileri tarafından, ne de kamu tarafından kaldırılması söz konusu değildir ve sözleşmeleri süresince de 657 sayılı devlet memurları kanunundaki memurlara tanınan hakların tümünden yararlanmaktadırlar ama büyük bir çoğunluğu cevabın bu noktası önemli; 657 4b diye tabir ettiğimiz kadrolara alınacaklardır.
Sağlık personeli arasındaki ayrıma ne zaman son verilecek ya da verilecek mi? Mesela 4/b'li, 4924'lü- 657'li bütün bu personeli tek bir çatı altında toplamayı düşünmez misiniz?
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu: Yani bu konuda tüm ülkenin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında da izlediği veya devam ettirmek istediği veya giderek zaman içinde dönüşümünü yapmak istediği daha çok 657 4b'dir. Yani 657 sayılı kanunla yüzde 90 elemanının, yüzde 80, yüzde 70, yüzde 60 elemanının çalışmasını değilde zaman içinde tedrici olarak daha çok 657 4b'ye göre çalışmasını tüm ülke planlamaktadır. Sağlık Bakanlığı da bu tarzda bir planlamayı paralel olarak sürdürmektedir. Yani bu farklı kategorilerde 657, 4924 sayılı kanuna göre sözleşmeli veya 657 4b'ye göre sözleşmeli olanların zaman içinde daha çok sözleşmeli olmak üzere 657 4b olmak üzere olan bölüme yönlendirilmesi söz konusudur.
Mecburi hizmet kaç sene daha yürürlükte kalacak? İleriki yıllarda tekrar doğu'da çalışmaya teşvik veya sözleşmeli personel uygulaması uygulanabilir mi? Askerlik hizmetini tamamlamadan göreve başlayan acil tıp teknisyenleri askerlik dönüşü görevine devam edebilecek mi?
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu: İkinci soruda acil tıp teknisyeni askerlik sonrası döndüğünde göreve başlayacaktır, bu konudaki eksik olan mevzuat uygulaması varsa bu tamamen giderilme yolundadır. Birinci soruya gelince, tıp hekimlerimizde devlet hizmet yükümlülüğünü ülkemizin ileride koşulları tayin eder. Yani ne kadar tıp hekimimiz mezun oluyor ve pratisyen hekim arkadaşlarımız, uzman hekim arkadaşlarımızın ülkedeki dağılımı ne? Bugün Almanya örneğini alacak olursak Almanya'da 85 milyonluk nüfusa 300 bin hekim hizmet etmektedir, Türkiye'de aynı 10 milyon aşağı olan bir nüfusa 72-73 milyon, 12-13 milyon aşağıya olan bir nüfusa ise 100 bin doktor hizmet etmektedir. Şimdi bu açıdan baktığımızda işte bir günde kendi hekimlerimizin aslında çalışma şartlarını ve hakikaten fiziki güçlerini, yeterliliklerini de hesaba kattığımızda günde 50-60, günde 40 hasta muayene etmekten onları kurtarabilmek için ve bu konuda da asıl önemli faktör olan dengeli dağılımı sağlamak için bir süre daha devlet hizmet yükümlülüğünün devam ettirilmekten başka hiçbir yolu görülmemektedir. Türkiye'de fakültelerimiz sağlık bakanlığımızın bütün desteklediği imkanlarla eğer eğitimden hiçbir ödün vermeden, tıp doktoru sayısını ve uzman sayısını artırabilirlerse o zaman insanımıza düşen doktor sayısı artacaktır ve doktorumuza da günde düşen hasta sayısı yorulmaması, fiziki imkanlarının yeterli olabilmesi bakımından doktorumuza da düşen hasta sayısı azalmış olacaktır. Tüm bunlar ileri dönemde devlet hizmet yükümlülüğünün kaldırılmasını gündeme getirebilir, tartışılabilir ve ondan sonra kaldırılabilir ama bu konuda daha pozitif bir cevap gerekirse önümüzdeki bir 5-10 yıl içinde bu şekildeki doktor yetiştirilmesinin sürmesi ile kaldırılması güç gibi görünmektedir.
"NTV'ye Sorun" programı tam metni için tıklayınız... NTV; 14.03.2007 |