TÜİK'in Türkiye'de işsizliğin düştüğünü iddia ederek ortaya koyduğu rakamlar kocaman bir yalandan ibarettir.
TÜİK'in işsizlik istatistikleri gerçek anlamda deşifre edildiğinde; işsizliğin düşmediği, aksine arttığı rahatlıkla görülecektir.
Türkiye'de çalışma çağında olan kişi sayısı 52 milyondur. Bu kişilerin 26 milyon 774 bini işgücüne katılmamaktadır. Yani çalışmamaktadır, iş aramamaktadır. Çalışma oranı, toplam işgücü nüfusu içinde % 48,5 düzeyindedir. Peki geriye kalan % 51,5 tembel olduğu için mi çalışmamakta, iş aramamaktadır? Hayır, çalışmak istemediğinden değil, 'iş bulma umudu olmadığından' işgücüne katılmamaktadır.
Nüfusunun 21 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında olan bir ülkede, çalışmamayı istememek gibi bir şey olabilir mi?
TÜİK'in verilerine göre sadece 2006 yılında 408 bin kişi iş aramaktan vazgeçmiştir. Bunun dışında, iş aramayan ama 'iş bulursam çalışırım' diyen insan sayısı da 1 milyon 780 bin kişiden 1 milyon 977 bin kişiye çıkmış. Bunlar "İşsizlik düştü" diyen TÜİK'in rakamları.
Yine TÜİK'in resmi rakamlarına göre, 'iş arayıp da bulamayan' kişi sayısı 2 milyon 344 bin kişi. İş aramaktan vazgeçen kişi sayısı 644 bin. 'İş bulursam çalışırım diyenler' 1 milyon 977 bin kişi. Toplamda 4 milyon 965 bin kişi işsiz. Bunun toplam nüfusa oranı ise % 17,8.
Bu orana 'eksik istihdamı'da (%3,4) katarsanız; Türkiye'de işsizliğin iddia edildiğinin iki katı, yani % 21,2 olduğunu görürsünüz.
Hükümetin TÜİK'i kullanarak sakladığı 'gerçek işsizliği' tespit etmek ve bu yalana dur demek için vatandaşlarımıza önemli bir görev düşüyor. Bütün işsiz vatandaşlarıma sesleniyorum: İş ve İşçi Bulma Kurumu'na gidin. İş başvurusunda bulunun. Böylece TÜİK'in görmediği, hükümetin görmediği, Başbakan'ın inkar ettiği kayıtlara geçmeyen 'gerçek işsizliği' görelim. Anavatan; 16.02.2007 |