Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, su, hava ve toprak üçgeninde yaptıkları bu toplantının küresel ısınma ile ilgili çalışmalar anlamında dünya ile ne kadar eşzamanlı gidildiğinin de bir göstergesi olduğuna işaret etti. Dünyanın değişmez gündem maddesinin küresel ısınma olduğunu kaydeden Pepe, Türkiye'nin de bu gerçeği yakından takip etmek ve kendi projeksiyonunu buna göre yapmak zorunda olduğunu kaydetti. Pepe, suyun etkin kullanımı, sulak alanların iyi korunması ve iyi yönetimi ile ilgili olarak üç Bakanlığın farklı ama ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.
Pepe, 9 Aralık 2005'te İngiltere'de yapılan Çevre ve Orman Bakanları Gayrıresmi Toplantısı'nda belirtilen senaryoya göre küresel ısınmadan en çok etkilenen bölgelerden birinin Akdeniz Havzası olacağını dile getirdi. Bu bölgede tarımsal faaliyetlerin düşeceği, Kuzey Avrupa'da ise artacağının ortaya çıktığını bildiren Pepe, son 100 yılda atmosfer sıcaklığının 0.74 derece arttığını ve bunun da insan unsurundan kaynaklandığının bilindiğini kaydetti. Pepe, sanayinin de küresel ısınmayı tetiklediğini vurguladı.
Pepe, İklim Değişikliği 1. Ulusal Raporu'nu hazırladıklarını hatırlatarak, bu raporun Türkiye'nin şu anda ne durumda olduğunu, emisyon değerlerinin ne olduğunu, önümüzdeki sürecin nasıl yönetileceğini, bütün kurumların hangi sorumlulukları alacağını dünyaya adeta deklare ettiğini dile getirdi. 1990 yılında toplam sera gazı emisyonunun 170 milyon ton olduğunu ve bunun 2004 yılında 296 milyon tona çıktığını belirten Pepe, bunun da yüzde 25'inin ormanlar ve tarım alanları tarafından yutulduğunu belirtti.
"Türkiye Kyoto'ya giden yolda İklim Değişikliği Konferansı'na hazırladığı bu raporla önemli bir adım atmıştır" diyen Pepe, kuraklık noktasındaki Meteoroloji'nin hazırladığı rapor hakkında da bilgi verdi. Meteoroloji'nin 1 Ekim 2006-1 Şubat 2007 arasında 4 ayrı süre içerisi de geçen yıla oranla yüzde 8 bir yağış azlığı söz konusu olduğunu belirten Pepe, "Ama şu anda bir kuraklıktan bahsetmek meteorolojinin raporlarına göre söz konusu olamaz. Çünkü Türkiye'de Nisan-Mayıs aylarında daha fazla yağış alındığı herkesi malumudur" diye konuştu. Yeraltı suları ile ilgili olarak da Türkiye'de çok sayıda kaçak kuyu olduğuna dikkat çeken Pepe, bütüruk var. Bu anlamda bir azlık var bakanlıkların bu konuda üzerine düşeni yapacaklarını ve Orman Bakanlığı olarak da Valiliklere bu konuda bir genelge gönderdiklerini söyledi. 1 Litre Yağ 1 Milyon Litre Suyu Kullanılmaz Hale Getiriyor Pepe, suyun talep yönetimi ve arz yönetimini de bu toplantı sayesinde aynı masanın etrafında oturtarak çözmüş olacaklarını belirterek, "Bizim esas üzerinde duracağımız şey şudur. Türkiye'de bazı şehirlerimizde içme suyu barajlarında su seviyesi bugün alarm vermektedir, başka Ankara" dedi.
Pepe, suyun tasarruflu kullanımı ile ilgili olarak da, 'Evdeki Ayşe Teyze'ye, ilkokul 8. sınıfa giden Hasan'a düşüyor, kamyon şoförü Mehmet'e' ve herkese sorumluluk düştüğünü söyledi. Pepe, evlerde enerji kullanımı ile ilgili alınması gereken bazı tedbirleri de söyle sıraladı: "Evlerde daha az enerji kullanan buzdolabı, çamaşır makinesi, ütü ve az enerji tüketen ampulleri kullanmamız lazım. Çünkü çok enerji demek daha fazla emisyon demek, daha fazla küresel ısınma demektir. Buzdolaplarını evin en soğuk noktasına koymak lazım. Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu olarak çalıştırmak lazım. TSE damgalı ürünler kullanmak lazım, Yiyeceklerimizi düz tabanlı tava ve tencerelerde pişirmemiz, düdüklü tencereleri daha fazla kullanmamız lazım. Güneş enerjisinden daha fazla istifade etmemiz lazım. Lokanta ve iş yerlerindeki atık kızartma yağlarını kanalizasyonlara dökmememiz lazım. Aracımızın karbüratöründeki atık yağları kanalizasyonlara dökmememiz lazım. 1 litre yağ 1 milyon litre suyu kullanılmaz hale getiriyor. Bu son derece önemlidir. Diş fırçalarken, traş olurken musluğu açık bırakmamak lazım. Evimizdeki bir tek çeşmeden damla olması halinde ayda 1.5 metreküplük su kaybı meydana gelmektedir. Radyatörlerimizin arkasına alüminyum folyolarla kaplı izofanlar koymamız lazım. Bununla yüzde 5 enerji tasarrufu sağlarız. Binalarımızı iyi giydirmemiz izolasyonlarını tam yapmamız lazım. Araç sahipleri araçlarını rölantide fazla çalıştırmamalı. Çünkü hem daha fazla enerji kullanıyorlar. hem daha fazla emisyon yapıyorlar. Türkiye'nin yıllık enerji israfının yaklaşık 5-7 milyar dolara tekabül ettiği biliniyor. Araçlarınızı hız limitlerinin üzerinde kullanmamanız lazım". Çevre ve Orman Bakanlığı; 16.02.2007 |